Tükürük Bezi Taşları: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Tükürük bezleri, ağız sağlığı için önemli bir rol oynayan, sindirime yardımcı salgılar üreten yapılardır. Ancak, çeşitli nedenlerle tükürük kanallarında sert mineral birikintileri oluşabilir ve bu durum tükürük bezi taşları (siyalolitiazis) olarak adlandırılır. Tükürük akışının azalması, salgının koyulaşması ve pH değişiklikleri taş oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu taşlar genellikle çene altı tükürük bezinde oluşur ve zamanla şişlik, ağrı ve enfeksiyona yol açabilir.

Tükürük Bezi Taşları Neden Oluşur?

Tükürük bezi taşlarının kesin nedeni tam olarak bilinmese de, bazı faktörlerin bu oluşumu tetiklediği düşünülmektedir:

  • Tükürük akış hızının azalması: Azalan tükürük akışı, minerallerin birikmesine yol açarak taş oluşumunu kolaylaştırır.
  • Tükürüğün yoğunluğunun artması: Çene altı tükürük bezleri, diğerlerine göre daha koyu kıvamda salgı üretir. Bu da taş oluşum riskini artırabilir.
  • Beslenme alışkanlıkları: Sıvı tüketiminin az olması ve tükürük salgısını artıran gıdaların (limon gibi asidik yiyecekler) eksikliği, taş oluşumuna zemin hazırlayabilir.
  • Tükürük pH dengesinde değişim: Asiditenin düşmesi, minerallerin çökmesine neden olabilir.
  • Bazı sistemik hastalıklar: Gut hastalığı gibi vücutta ürik asit birikimine yol açan hastalıklarda tükürük bezi taşları daha sık görülebilir.

Belirtileri Nelerdir?

Çene altı tükürük bezinde taş tomografisi

Tükürük bezi taşlarının belirtileri, taşın büyüklüğüne, bulunduğu konuma ve tıkanıklığın derecesine bağlı olarak değişebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Yemek sırasında veya sonrasında çene altı bölgesinde ani şişlik ve ağrı
  • Dilaltı, kulak önü veya çene altı bölgesinde hassasiyet
  • Tükürük salgısında azalma veya tamamen kesilme
  • Taşın olduğu bölgede tekrarlayan şişlik atakları
  • Bakteriyel enfeksiyon gelişirse ateş ve iltihaplı akıntı

Özellikle limon gibi tükürük salgısını artıran yiyecekler tüketildiğinde belirgin ağrı hissedilir. Eğer taş, tükürük kanalını tamamen tıkarsa, şişlik uzun süre devam edebilir ve enfeksiyon gelişebilir.

Tanı Nasıl Konulur?

Tükürük bezi taşlarının tanısı, genellikle hastanın şikayetleri ve fizik muayene bulguları ile konulur. Ancak taşın büyüklüğünü ve yerini tam olarak belirlemek için bazı görüntüleme teknikleri kullanılır:

  • Ultrasonografi: En sık kullanılan yöntemdir, taşın varlığını ve yerini kolayca belirleyebilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Daha küçük taşların tespiti için tercih edilir ve yüksek doğruluk oranına sahiptir.
  • Siyalografi: Tükürük kanallarına kontrast madde verilerek kanalların yapısı detaylı olarak incelenir.
  • MR Siyalografi: Radyasyon içermeyen, tükürük bezi hastalıklarını değerlendirmek için kullanılan yeni nesil bir görüntüleme yöntemidir.

Muayene sırasında, taş eğer tükürük bezi kanalının ağız içine açıldığı noktaya yakınsa, parmak ile muayene sırasında hissedilebilir. Eğer enfeksiyon gelişmişse, tükürük bezine baskı yapıldığında ağız içine iltihaplı bir akıntı gelebilir.

Tükürük Bezi Taşlarının Tedavi Yöntemleri

Tedavi, taşın boyutuna, tıkanıklığın derecesine ve eşlik eden enfeksiyon olup olmamasına bağlı olarak değişir.

Medikal Tedavi

  • Eğer taşla birlikte bakteriyel bir enfeksiyon gelişmişse, antibiyotik ve anti-enflamatuvar ilaçlar kullanılır.
  • Sıvı alımının artırılması, tükürük akışını artırarak taşın kendiliğinden atılmasına yardımcı olabilir.
  • Tükürük salgısını artıran gıdalar (limon, sakız çiğneme gibi) taşın doğal yollarla çıkmasına katkı sağlayabilir.

Manuel Çıkarma (Non-Cerrahi Müdahaleler)

Eğer taş, tükürük kanallarının ağız içine açıldığı bölgeye yakınsa, doktor tarafından parmakla hafif baskı uygulanarak taş çıkarılabilir. Ancak büyük taşlarda bu yöntem genellikle etkili değildir.

Siyalendoskopi (Minimal İnvaziv Yöntem)

Günümüzde siyalendoskopi, tükürük bezi taşlarının tedavisinde yenilikçi ve minimal invaziv bir yöntem olarak kullanılmaktadır.

Siyalendoskopi Nedir?

  • İnce, esnek bir kamera (endoskop) kullanılarak tükürük bezi kanalları detaylı bir şekilde incelenir.
  • Küçük taşlar endoskop aracılığıyla özel aletlerle çıkarılabilir.
  • Daha büyük taşlarda, lazer veya ultrason dalgaları kullanılarak taşlar parçalanabilir.

Siyalendoskopinin Avantajları

  • Açık cerrahiye göre daha az invazivdir.
  • Doku hasarı minimaldir, iyileşme süreci daha hızlıdır.
  • Genel anesteziye gerek kalmadan lokal anestezi altında yapılabilir.
  • Tükürük bezini koruyarak, gereksiz bez çıkarılmasının önüne geçer.

Açık Cerrahi

Eğer taş çok büyükse ve kanal içinde sıkışmışsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Çene altı tükürük bezi taşlarında ağız içinden küçük bir kesi ile taş çıkarılabilir. Daha büyük ve karmaşık vakalarda, bez tamamen alınabilir (tükürük bezi eksizyonu).

Tükürük Bezi Taşlarından Korunmak İçin Ne Yapılabilir?

  • Bol su tüketmek, tükürük akışını artırarak taş oluşumunu önleyebilir.
  • Düzenli ağız hijyenine dikkat etmek, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Tükürük salgısını artıran yiyecekler tüketmek (örneğin limon, sakız, ekşi meyveler) doğal bir koruma sağlayabilir.
  • Sigara ve aşırı kafein tüketiminden kaçınmak, tükürüğün koyulaşmasını önleyerek taş oluşma riskini azaltabilir.

Sonuç

Tükürük bezi taşları, erken teşhis ve doğru tedavi ile genellikle kolayca yönetilebilen bir sağlık sorunudur. Küçük taşlar kendiliğinden veya basit müdahalelerle çıkabilirken, büyük taşlar siyalendoskopi veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Eğer yemek sırasında çene altında ağrı ve şişlik hissediyorsanız, bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına danışarak erken tanı ve tedavi sürecine başlayabilirsiniz.

Prof. Dr. Elif Aksoy
Hemen Randevu Al

    Adınız*

    Soyadınız*

    Email Adresiniz*

    Telefon Numaranız*

    Mesajınız*

    Hemen Randevu Al !
    Prof. Dr. Elif Aksoy