Ses Teli Dolgusu (Enjeksiyon Laringoplasti)
Sesimiz, günlük hayatta en çok kullandığımız iletişim aracıdır. Ancak zamanla veya çeşitli sağlık sorunları nedeniyle ses kısıklığı, zayıf ses çıkışı veya titreşim bozuklukları ortaya çıkabilir. Özellike tek taralı ses teli felçelerinde ses telleri tam kapanamaz ve ses güçsüz ve kısık olur. Ses teli dolgusu (enjeksiyon laringoplasti), bu tür ses kayıplarını gidermek amacıyla uygulanan, hızlı ve etkili bir tedavi yöntemidir.
Bu işlem sırasında, ses tellerine biyouyumlu dolgu maddeleri enjekte edilerek hacim kazandırılır. Böylece ses telleri daha iyi kapanır, titreşim kalitesi artar ve ses daha güçlü hale gelir. Özellikle yaşlanma, nörolojik hastalıklar, cerrahi sonrası ses kaybı veya doğuştan gelen yapısal sorunlar nedeniyle ses kaybı yaşayan kişiler için etkili bir çözümdür.
Ses Teli Dolgusunun Avantajları
- Hızlı ve kolay uygulanır. Cerrahi müdahale gerektirmez.
- Lokal anestezi veya genel anestezi ile yapılabilir.
- Ses anında güçlenir ve düzelme sağlanır.
- Kısa sürede günlük hayata dönmek mümkündür.
Ses teli dolgusu, özellikle sesini profesyonel olarak kullanan bireyler için oldukça faydalıdır..
Ses Teli Dolgusu Kalıcı mı? Tekrarlamak Gerekir mi?
Ses teli dolgularının kalıcılığı, kullanılan dolgu malzemesine ve hastanın ses kullanım alışkanlıklarına bağlıdır. Genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında etkisini gösterir.
Kullanılan Dolgu Maddelerine Göre Kalıcılık Süreleri:
- Geçici dolgular (hiyalüronik asit, kollajen vb.): 6 ay – 1 yıl arası etkilidir. Vücut tarafından emildiği için belirli aralıklarla yenilenmesi gerekebilir.
- Orta vadeli dolgular (polikaprolakton, kalsiyum hidroksiapatit vb.): 1 – 2 yıl süreyle kalıcılık sağlar.
- Kalıcı dolgular (silikon, politetrafloroetilen vb.): Nadiren tercih edilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir.
Ses tellerine yapılan dolgular, ses profesyonelleri gibi yoğun ses kullanan kişilerde daha hızlı eriyebilir ve belirli aralıklarla tekrar edilmesi gerekebilir. Eğer uzun vadeli bir çözüm arıyorsanız, medializasyon tiroplasti veya fonomikrocerrahi gibi kalıcı cerrahi seçenekler de değerlendirilebilir.